Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ölümsüzlük

Resim
Mezopotamya'daki Uruk şehrinin kralı Gılgamış, tanrıların gazabı sonucu yakın arkadaşı Enkidu'nun ölümüne tanıklık eder. Bu olaya çok üzülen ve kendi akıbetiyle ilgili derin bir endişeye kapılan Gılgamış ölümsüzlüğü aramak için çetin bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk onu Büyük Tufan'dan kurtulan ve kendisine ölümsüzlük bahşedilmiş olan Utnapiştim'e götürür. Gılgamış burada bazı sınavlara tabi tutulur fakat başarılı olamaz ve kendisine ölümsüzlük bilgisi verilmez. Teselli olarak da, gençlik ve güç veren "yaşam otu"nun yeri söylenir. Gılgamış, bu otu denizin dibinden çıkarır ama dönüş yolunda bir yılan otu yer ve Gılgamış bundan da mahrum kalır. Gılgamış ve Enkidu          Gılgamış'ın bu hazin hikayesine devam edeceğiz ama önce, ölümsüzlük hakkında neler biliyoruz, onlara bir bakalım. Ölümsüzlük konusunda kafa yormuş, Platon başta olmak üzere birçok filozof mevcut. Ölümsüzlük kavram olarak felsefe, mistisizm ve teolojinin ilgi alanlarına giriyor. Yunan, Roma,

Kuklaların Efendisi

Resim
Devlet ihaleleri alan büyük bir şirket, çok ince planlamalar yaparak yıllar sürecek bir projeyi hayata geçirir. Bir grup askerin beynine çipler yerleştirerek davranışlarını kontrol edecek ve en sonunda bu kişilerden birinin ABD başkanı olmasını sağlayacaklardır. Fakat bu askerlerin gördüğü rüyalar beyin yıkama işleminin tam olarak başarılı olmasını engeller ve planlar suya düşer. 2004 yapımı Mançuryalı Aday filminde işlenen bu konu oldukça ses getirdi. Filmde beynine çip yerleştirilen kişiye, adeta bir kukla gibi, cinayet işlemek de dahil olmak üzere, bilinci dışında istenilen eylemin yaptırılabildiği gösteriliyordu. Peki bu bilimsel olarak mümkün müydü? Genel olarak "zihin kontrolü" olarak adlandırabileceğimiz bu konu oldukça kapsamlı. Komplo teorisyenlerinin de çok sevdiği bir konu olduğundan, hakkında birçok internet yazısı ve kitap bulunabilmekte. Konu çoğunlukla, istihbarat örgütlerinin, cemaatlerin, tarikatların, ideolojik grupların ve ticari şirketlerin faaliyetleri ek

Antik insan ne düşünüyordu?

Resim
İnsanlık tarihi, bundan yaklaşık 20 yıl önce okuduğum Jared Diamond’un Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabıyla birlikte ilgimi çekmeye başladı. Hatta bu kitap genel olarak tarih algımda bir değişiklik yaratıp, tarihin bilgiden ibaret olmadığı ve asıl önemli olanın doğru yorumlayabilmek olduğunu öğretti. Bugüne kadar, türümüzün tarihiyle ilgili karşılaştığım en çığır açıcı kaynak ise Yuval Noah Harari’nin Hayvanlardan Tanrılara Sapiens kitabıydı. 4-5 yıl önce okuduğum bu kitap ve Harari’nin tespitleri konuyla ilgili düşünce yapımın oldukça gelişmesini sağladı; kafamda oluşan soruların cevaplarını aramaya yönlendirdi. İşte bu sorulardan biri okuduğunuz bu yazıya yol açtı. Önceden belirtmeliyim ki, türümüzün kökeni ve tarihi ile ilgilenenler varsa mutlaka Harari’nin kitabını okusun. Bu yazı tarih öncesi insan yaşamının belli bir evresine odaklanıyor. Tabi ki konunun genel çerçevesini çizmek adına kısaca tarihsel aşamalara değineceğim. Yer vereceğim yorumlar, bugünün bilimsel bilgileriyle çeliş