Kayıtlar

Mayıs, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Aşıda patent sorunu

Resim
İlk olarak ABD Başkanı Biden Covid-19 aşısında patent hakkının olmaması gerektiğini söyledi. Bu açıklamaya AB'den de destek geldi. İnsanlığı pandemiden kurtarma görevini üstlenmiş büyük patronların rüzgârı arkalarına alıp sosyalist damarlarını kabarttıklarını izledik. İlk bakışta bu teklifin insanlığın yararına olduğu düşünülebilir. Bu şekilde, aşı üreten firmalar patent geliri elde etmeyecek, geliştirdikleri aşıların formülü bütün ilaç firmalarına açık olacaktı ve isteyen istediği aşıyı üretebilecekti. Bu fikre karşı olduğunu açıklayan Biontech firması sahiplerinden Dr. Özlem Türeci'ye büyük tepkiler geldi. Duruma farklı bir pencereden baktığımızda, aşı patentinin olmaması iki açıdan sakıncalı görünüyor: 1- Pandemi sürecinde başta ABD olmak üzere devletler trilyonlarca dolar değerinde para bastı. Bu paranın çoğu paradan para kazananların oyun alanı olan finans sistemine girdi; gelir dağılımındaki adaletsizlik daha da korkunç bir boyuta ulaştı. Yani "sosyalist" başka

Metallica

Resim
Önceki yazılarımı okuyanlar, yazıların ilginç bilgiler ve inceden mesajlar içerdiğini bilirler. Bu yazım ise biraz farklı: Biraz müzik, biraz hayâl kırıklığı ve biraz da yenilgiyi kabullenme hikayesi anlatacağım.  Lise yıllarının başında tanıştım Metallica ile. Çok ayrıntıya girmeyeceğim, kısaca elektrogitar ve Metallica o zamanlarıma damga vurdu diyebilirim. Şarkılarını dinlemeye ve çalmaya başladığım zamanlar 1998 senesiydi ve Reload  albümü yeni çıkmıştı. MTV 'de yeni klipleri yayınlanmaya başlamıştı. Lise müzik grubumuzla çalabildiğimiz her parçayı cuma akşamları okuldaki müzik odasında tekrar tekrar prova ettiğimiz zamanlardı. Beni Metallica 'ya aşık eden ilk dört albümleriydi. 1983-89 yılları arasında çıkan albümlerdeki efsane şarkılar o zamanlar kelimenin tam anlamıyla aklımı başımdan alıyordu. Bazen kasetten bazen CD'den tekrar tekrar dinleyip çaldığım şarkılar bende o zamanlar garip bir düşünce oluşmasına sebep oldu: Acaba bugün Metallica , içince The Four Horsem

Piramitler uzaylı işi mi?

Resim
Mısır çöllerinde yükselen devasa piramitleri görenler, bunların binlerce yıl önce insan gücüyle inşa edilmiş olmasını anlamakta zorlanırlar. Yüzü aşkın piramit inşa eden işçilerin, kireç taşı blokları madenlerden nasıl çıkardıkları, inşaat alanına nasıl taşıdıkları ve nasıl üst üste yerleştirdikleri hâlâ bir gizem konusudur. Gizem olan yerde de hayâl gücü çalışmaya başlar. Bu ölçekte bir inşaatın saf insan gücüyle yapılamayacağını düşünenler arasında, bunların uzaylılar tarafından yapıldığı öne sürenler olmuştur. Ve bu savlarını çeşitli mistik teoriler üzerinden savunurlar. Yazının başlığına tezat oluşturarak, uzaylı müteahhit teorilerine girmeyeceğim ama gelin piramitlerin tarihçesine kısaca bir göz atalım: Antik Mısır'da ölümden sonraki yaşam inancının gücüne bağlı olarak mezarlık alanların hazırlanmasına önem veriliyordu. Kraliyet mezarlarının üzerine muhtemelen anıtsal amaçlı bir yapı olarak dikdörtgen bir taş sundurma inşa etmek yaygın bir uygulamaydı. 4600 yıl önce Zoser adl

1 Mayıs üzerine

Resim
  Murat İstektepe Mayıs 2021