Kreuzberg'in altın dişleri
İkinci Dünya Savaşı'nın yaralarını sarmaya çalışan Almanya hükümeti, 1961 yılında Türk hükümetiyle "İşgücü Alımı Anlaşması" imzaladı.
Almanya'yı umut kapısı yapan Türk işçiler Sirkeci istasyonunun yolunu tuttular ve meşhur "işçi göçü" başlamış oldu.
Hayatlarını kuran, para kazanan, sosyal yaşama adapte olmaya çalışan insanlar zaman içerisinde "Alamancı" olarak anılmaya başlandılar. Bu işçi ailelerin çoğu kalıcı olarak Almanya'ya yerleşti. Artık sadece yaz tatillerinde memleketlerine dönenler arasında, prestij sembolü "manda kasa" Mercedes'leriyle seyahat etmek çok revaçtaydı.
O zamanlar Alman hükümetinin uyguladığı sosyal güvenlik politikaları çok kapsayıcıydı. 90'lı yıllara kadar sosyal güvenliğe bütçeden oldukça büyük paylar ayrıldı. Öyle ki, sosyal güvenlik sistemi insanların yaptırdığı altın diş protezlerine kadar bütün masrafları kuruşu kuruşuna ödüyordu.
Bazı uyanık Alamancılar burada bir fırsat gördü. Almanya'da altın dişlerini yaptırıyorlar, yaz tatili için Mercedes'leriyle Türkiye'ye geliyorlar, altın dişlerini ve Mercedes'lerini memleketteki tanıdıklarına gururla sergiledikten sonra bir diş hekimine gidip, bu dişleri söktürüp yerine standart bir diş protezi yaptırıyorlardı. Söktürdükleri altınları da Kapalıçarşı'da bozduruyorlardı. Böylece tatil bedavaya gelmiş oluyordu.
Özetle, Kreuzberg'de yapılan dişler Kapalıçarşı'da son buluyordu.
Berlin duvarı yıkılıp Almanya birleştikten sonra sosyal güvenlik sistemine fazla yük binince, kapsamı kademeli olarak daralmaya başladı.
Yaklaşık 20 sene hiç bir uyanık tatili bedavaya getirme fırsatı yakalayamadı. Ta ki bizim ekonomi politikalarımız kendi para birimimizi aşırı değersiz hale getirip, Euro cinsinden geliri olan yeni kuşak göçmen ailelerin rahatça tatil yapmasına imkan verene kadar...
Murat İstektepe
Şubat 2021