Metaverse mide ister


Son zamanların popüler kavramı Metaverse, özellikle eski adı Facebook, yeni adı Meta olan şirketin CEO'su Mark Zuckerberg'in Connect 2021 konferansında yaptığı konuşmasıyla teknoloji camiası için ilgi odağı oldu. Zuckerbeg Metaverse'ü "mobil internetin halefi" olarak tanımladı. Hatta birçok sosyal medya kullanıcısı, sosyal medyanın geleceğinin burada olduğuna ikna olmuş durumda. Teknoloji şirketlerinin de bu alana milyarlarca dolar yatırım yaptıkları biliniyor.

Metaverse ile ilgili internette çok kapsamlı bilgi mevcut fakat ben sadece bir yönüne dikkat çekmek istiyorum. Metaverse dünyasındaki sanal ortamda diğer kullanıcılarla etkileşime girmek için üç boyutlu VR gözlüklerine ihtiyacımız olacak. Bu teknoloji sayesinde kendi avatarlarımız sanal evrende varlık gösterecek ve alışveriş, sinema, oyun ve hatta bir ofis ortamında işlerimizi yürütmek için evimizden çıkmak zorunda kalmayacağız.

Buraya kadar iyi, hoş. Şimdi bir parantez açıp, başımdan geçen bir olaydan bahsetmek istiyorum. Öncelikle belirtmeliyim ki, beni gemi, uçak, araba, troleybüs, üç tekerlekli bisiklet vb. hiç bir taşıt tutmaz. Yani midem oldukça sağlamdır - ya da ben öyle bilirdim. Gel gör ki, Münih'teki muhteşem bilim ve teknoloji müzesi Deutsches Museum'da olaylar farklı gelişti. Müzede üç boyutlu VR gözlükler takılarak kullanılan, hareketli bir platformun üzerindeki bir Ay Rover'ı simülatörünü denedim. Koltuğun sağ tarafındaki joystick yardımıyla yönlendirme yapılıyor ve girintili çıkıntılı Ay yüzeyinde araçla ilerleniyordu. Simülatörün toplam süresi 15 dakikaydı. İlk başlarda benim için oldukça keyifli ve heyecan vericiydi. Ay iniş modülünün ve astronotların  etrafında dolaşıyor, kraterlere girip çıkıyordum. Simülatörün ilk 5-6 dakikası bu şekilde eğlenerek geçtikten sonra gariplikler başladı. Önce hafiften bir rahatsızlık hissi gelse de aldırış etmedim ve devam ettim. Bu arada, yanımdaki görevli sürekli benle konuşuyor ve simülatör ile neler yapabileceğimle ilgili ipuçları (iniş modülünün hemen yanında dikili duran Amerika bayrağını devirmek gibi) veriyordu. Birkaç dakika sonra görevli "Are you okay?" diye sordu. Erkekliğe çikolata sürdürmeyeceğimden "Taaabi hocaam, devam!" mealinde bir şeyler mırıldandım ama kendimi kötü hissediyordum. Midem buruluyor ve soğuk soğuk terliyordum. Simülatörün bitmesine bir-iki dakika kala durdum ve VR gözlüğü çıkardım. Görevliyle bir şeyler konuşmuş olmalıyım ama hatırlamıyorum. Platformdan indim ve yemyeşil olduğunu tahmin ettiğim suratımla zor kontrol ettiğim bedenimi tuvalete götürdüm. Kahvaltı yapalı çok olduğundan, tahmin ediyorum midem boştu ve neyse ki tuvalette sadece yüzümü yıkadım. Sonra kendime gelebilmek için oturdum. Baktım olmuyor, biraz yürümek iyi gelir dedim ve müzeyi gezmeye kaldığım yerden devam ettim. Müze gezisi bitti, eşimle buluşmak için 15-20 dakika da Münih kışında dışarda yürüdüm. Bütün bunlara rağmen bir türlü toparlayamıyordum kendimi. Bu berbat mide bulantısı ve sarhoşluk hissi akşam uçağa binene kadar devam etti.


Commencis şirketinin yaptığı bir araştırmada, 2020 yılında toplam sosyal medya kullanım süresi günde ortalama 145 dakika olarak bulunmuş. Gelecekte sosyal medya Metaverse'e taşınacaksa kullanıcıların her gün birkaç saat VR gözlükleri takıp, sanal dünyada üç boyutlu etkileşimlere girmeleri gerekecek. Yani Metaverse çelik gibi bir mide isteyecek.

Bana 15 dakikada bunları yapan size saatlerce neler yapmaz, kınalı kuzularım!


Murat İstektepe

Ocak 2022


Commencis raporu

Deutsches Museum VRLab