Köpekbalıkları ve Tekâmül

Aslında şu sıralar başka bir konu üzerinde çalışsam da, eski dosyalarımı karıştırırken bulduğum birkaç parça belge beni bu konuyu yazmaya yönlendirdi. Arşivcilik alışkanlığımdan olsa gerek, birçok şeyi saklamışım. Eski dergiler, broşürler, çeşitli bilimsel yayınlar, aldığım notlar gibi basılı materyaller kitaplığın bir köşesinde yıllardır duruyor. Arada bir bunları karıştırmaktan da çok keyif alıyorum. Aynı bugün yaptığım gibi...

Üzerinde el yazım bulunan birbirine zımbalanmış ve katlanmış iki dosya kağıdı elime geçti. Arasında ise bir broşür ve kurşun kalem ile çizdiğim bir köpekbalığı resmi. Sene 2001. Tabi hemen eski günler çağrışım yaptı ve hemen hemen tüm ayrıntılar aklıma üşüştü bir anda.

Belki hatırlayanlar olur, henüz Google'ın interneti hakimiyeti altına almadığı zamanlar Yahoo Groups diye bir sanal ortam kurulmuştu (31.01.2020'de forumlar kapatıldı). Kullanıcıların ilgilendikleri konular hakkında yazı, fotoğraf vs. paylaştıkları ortamlardı.  Çevirmeli modemle internete bağlanılan o günlerde, ben de bu yeni çıkan ortamda yer almak istedim. Konu olarak da, tahminen o zamanki Scuba dalış merakımdan esinlenerek köpekbalıklarını seçmiştim. Tabi internet şimdiki gibi değildi; bilgi kısıtlı ve ulaşılması zordu. Bulabildiğim fotoğrafları, belgeselleri, basılı kaynakları topladım ve işe koyuldum. Grup sayfasının açıklamasını ise bugün bulduğum kağıtlara yazmışım. Benim için bir heves olarak başlayan grup birkaç ay aktif kaldı ve diğer birçok benzer girişim gibi tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı.

Büyük beyaz köpekbalığı


Fakat 20 yıl önce el yazımla yazdıklarımı bugün okumak bana büyük keyif verdi. Hatta hiç vakit kaybetmeden bilgisayar başına oturdum ve bunları paylaşmak istedim. Bulduğum belgeleri ve yazıyı aynen aktarıyorum:

2001 yazısı

400 milyon yıldan beri değişmeyen köpekbalıklarının aerodinamik vücutları ve şaşırtıcı his algıları, kusursuz bir yırtıcının kalıplarına uymaktadır. Ama şimdi, daha tehlikeli bir yırtıcı soylarını tehdit ediyor: İNSANOĞLU

Kusursuz Yırtıcı

Köpekbalıklarının diğer yaratıklarınkine benzemeyen his organları vardır. Çoğu köpekbalığı:

  • beş kilometreden ses dalgaları alabilir
  • bir olimpik havuzda bir damla kanın kokusunu alıp, kaynağını tespit edebilir
  • yaralı veya panik olmuş bir yaratığın yüksek vücut tansiyonunu algılayabilir
  • zifiri karanlıkta avının yerini tespit edebilir

Hızlı

  • Köpekbalığı vücudu büyük oranda kas ve kıkırdaktan oluşur
  • Hidrodinamik şekli sayesinde 60 km/h'e kadar ulaşabilir.

Kötü Şöhret

1970'lerin filmi Jaws'ta Amerikalı film yönetmeni Steven Spielberg köpekbalıklarını ölüm makineleri olarak tasvir etti. Yaklaşık 400 tür köpekbalığından sadece 21 türü insanlara tehdit olarak gösterilebilir. Bu da çok az bir risk demektir. Aslında her sene yıldırım düşmesi, timsahlar, arılar sebebiyle ölenlerin sayısı köpekbalıkları tarafından öldürülenlerden daha fazladır.

Bütün dünyada, yılda 100'den az köpekbalığı saldırısı meydana gelir. ve bunların sadece yüzde 15'i ölümle sonuçlanır. Gerçek şudur ki insan, köpekbalığının kendisine oluşturduğundan daha fazla tehditi köpekbalıkları için oluşturmaktadır. Köpekbalığı tarafından saldırıya uğrayan her bir insan için yaklaşık bir milyon köpekbalığı öldürülüyor.

Kurşun kalem çizimim (2001)


Köpekbalığı Suistimalleri

Köpekbalıklarının güçlü bağışıklık sistemleri ve hastalıklara karşı dayanıklıkları sebebiyle, birçok insan köpekbalığı kıkırdağının kanser, arterit gibi hastalıklara ilaç olabileceği görüşünde. Yıllardan beri, köpekbalığı kıkırdağından üretilen tozlar vitamin, antibiyotik ve suni deri yapımında kullanılıyor.

Bilinçli tüketicilerin, her yıl binlerce köpekbalığının bu ürünler için telef edildiğinin farkına varması lazım. Eğer bu olay böyle devam ederse, biz köpekbalıklarının değerini tamamen anlayamadan onların soyu tükenecek. Köpekbalığı ürünlerini kullanmadan önce, doktorunuzla bu ürünlerin alternatifleri hakkında tartışmalısınız.

Bunun yanında, birçok köpekbalığı yakalanıp yüzgeçleri kesildikten sonra denize salınıp ölüme terk ediliyor.

Önemli Rolleri

Köpekbalıkları doğanın kompleks sisteminin bir parçası olarak ekosistemimizde hayati bir rol oynar. Bir yırtıcı olarak, besin zincirinin en üstündedirler. Köpekbalıkları birçok cinsin sağlıklı ve sayılarının dengede kalmasını sağlayarak, yaralı ve hasta hayvanları avlarlar. Sadece köpekbalıkları değil, çöpçü diğer hayvanlar da bu sisteme katılırlar. Bu hayvanları avlamak dünya ekosisteminde bir felakete yol açacaktır. 

Köpekbalıkları Korunmaya Muhtaçlar

Her yıl yaklaşık 100 milyon köpekbalığı öldürülüyor. Bu da Avustralya nüfusunun beş katı eder. Bu rakam yanlışlıkla avlanan ve bildirilmeyenleri içermiyor. Birçok köpekbalığı da yüzgeçleri için yakalanıyor ve ölüme bırakılıyor.

Köpekbalıkları yavaş büyür, üreyebilecek olgunluğa geç erişir ve az yavruları olur. Bu da sayılarının azalmasını hızlandırır. Eğer katliam şimdiki hızıyla devam ederse, birçok köpekbalığı türünün nesli tükenecek. 

Birkaç ülke bazı projeler geliştirmiştir. Bunlardan biri de "PADI Project AWARE". projectaware.org sayfasını ziyaret edecek olursanız nasıl yardımcı olabileceğiniz hakkında bilgi edinebilirsiniz. Posterler, çıkartmalar gibi şeyler satın alarak bu projeye maddi açıdan destek olabilirsiniz. Bu sitenin adresini arkadaşlarınıza da verin ki köpekbalıkları bir kurtarıcı daha kazansın.

Yazının sonu


Yazının orijinal hali (2001)


Öncelikle yazının içeriğine biraz ekleme yapmak isterim. Projectaware'in halen aktif bir organizasyon olduğunu görmek çok sevindirici. İnternet sitesi o zamankine nazaran çok gelişmiş. Sadece köpekbalıkları değil, denizlerin ve diğer canlıların da korunmasıyla ilgili çok güzel projeler söz konusu. Konuyla ilgilenenler için çok detaylı bilgi ve grafikler mevcut.

1999 basımı broşür


Yaklaşık 20 sene önce acemice kaleme aldığım bu yazıyı olduğu gibi paylaştım. Beni bu yola iten şey, bu yazının içeriğinden çok bana şimdi hissettirdikleri. Öncelikle zamanda yolculuk yapmış gibi oldum. Ama sadece eski fotoğraflara bakmak gibi bir şey değil bu. Buradaki fark, geçmişte nasıl göründüğüm değil nasıl düşündüğüm. Adeta 20 yıl önceki zihnime açılan bir pencereden bakıyor buldum kendimi. İnsanın eskiden yazdıkları, ürettikleriyle karşılaşması, kendi tekâmülü açısından çok değerli. Hayatı tanımak için önce kendimizi tanımalıyız. Geçmişi kurcalamak, bazen melankoliye neden olsa da bunun etkili bir yolu.



Murat İstektepe
Haziran 2020